AİLE YUVASI DEYİMİ
ailenin kurduğu, yerleştiği, geliştirdiği ev.

ARININ YUVASINA ÇÖP DÜRTMEK DEYİMİ
tehlikeli birinin saldırmasına yol açacak bir davranışta bulunmak.

GÖZLERİ YUVALARINDAN FIRLAMAK DEYİMİ
korkusu, öfkesi ya da kızgınlığı gözlerinden belli olmak, bunları gözleriyle aşırı bir biçimde göstermek.

GÖZLERİ YUVALARINDAN OYNAMAK DEYİMİ
korkusu, öfkesi ya da kızgınlığı gözlerinden belli olmak, bunları gözleriyle aşırı bir biçimde göstermek.

GÖZLERİ YUVALARINDAN UĞRAMAK DEYİMİ
korkusu, öfkesi ya da kızgınlığı gözlerinden belli olmak, bunları gözleriyle aşırı bir biçimde göstermek.

KARINCA YUVASI GİBİ KAYNAMAK DEYİMİ
Çok kalabalık ve hareketli olmak (bir yer).?Pasajın girişi âdeta karınca yuvası gibi kaynıyordu.?

LEYLEĞİN YUVADAN ATTIĞI YAVRU DEYİMİ
Yakınlarından ilgi görmeyen, çevresinin uzaklaştırdığı kimse.

YUVASINI BOZMAK DEYİMİ
Ev ve aile düzenini bozmak, dağıtmak, alt üst etmek.?Hiç sebepsiz yuvasını bozdu nankör adam.?

YUVASINI YAPMAK DEYİMİ
Birinin hakkından gelmek, hakettiği ceza ya da cevabı vermek.?Onun yuvasını yapmak ancak bana düşer.?

YUVASINI YIKMAK DEYİMİ
Birinin eşinden ayrılmasına yol açmak. (2) Bir kimse eşinden ayrılarak aile düzenini bozmak, yok etmek.? Zorla kadıncağızın yuvasını yıktılar, lânet olsun onlara.?